Teknolojiyi ve Yeni Mandatı Yönetmek: Avrupa’da Yapay Zeka’nın Beklentileri ve Zorlukları

25.10.2024

Önceki Avrupa Parlamentosu mandası, Büyük Teknoloji’nin etkisini ele almak amacıyla kapsamlı bir dizi teknoloji düzenlemesi getirdi. Bu düzenlemeler arasında Dijital Hizmetler Yasası, Dijital Pazarlar Yasası, Veri Yasası ve yapay zeka ile ilgili riskleri azaltmayı hedefleyen ve Avrupa’yı bu alanda küresel bir lider konumuna getiren AI Yasası yer alıyor. AI Yasası, vatandaşları müdahaleci gözetim gibi tehditlerden korumayı ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla mücadelede yenilikleri teşvik etmeyi amaçlayan risk temelli bir yaklaşım benimsiyor. Ayrıca, AB genelinde uzmanlıkları merkezileştirmek için yeni bir Avrupa AI Ofisi kuruyor.

Ancak Avrupa Birliği, bu ilerlemelere rağmen önemli uygulama zorluklarıyla karşı karşıya. AI Yasası’nın eş raportörü olan MEP Brando Benifei, yakın zamanda düzenlenen bir etkinlikte, bir sonraki Komisyon mandatının bu düzenlemeleri etkin bir şekilde uygulamaya odaklanması gerektiğini vurguladı. Başarılı bir uygulama için yatırımlar ve ortak araştırma gibi tamamlayıcı girişimlerin önemini belirtti. Ekim ayında, AI uygulamalarını denetlemek üzere kalıcı bir izleme grubunun kurulacağını açıkladı; bu da bu alandaki devam eden çabaların önemini gösteriyor

Ancak bazı uzmanlar, odak değişikliği gerektiğini savunuyor. CERRE’den Alexandre de Streel, bir sonraki Komisyonun yeniliği önceliklendirmesi gerektiğini önerdi. Aşırı sıkı bir net nötrlük kuralının gözden geçirilmesi ve Küresel Veri Koruma Yönetmeliği’nin (GDPR) küçük işletmelere daha iyi destek vermesi için revize edilmesi gerektiğini savundu. De Streel, Avrupa’nın rekabetçiliği için dinamik bir veri ve yenilik ekonomisini teşvik etmenin hayati önem taşıdığını düşünüyor.

BEUC'tan Maryant Fernández Pérez, mevcut düzenlemelerin yeniden tasarlanması fikrine karşı çıktı ve adil dijital pazarlar oluşturulması gerektiğini vurguladı. Tüketicileri manipüle eden karanlık tasarımlara karşı hızlı bir şekilde yaptırım uygulanmasını talep etti. Fernández Pérez, bu uygulamaları yasaklayacak ve gençlerle influencerların korunmasını artıracak bir Dijital Adalet Yasası oluşturulmasını önerdi.

Sonuç olarak, önümüzdeki Avrupa Komisyonu mandatı birçok yeni düzenleme getirmese de, adil ve yenilikçi bir dijital ortam yaratmak için uzun bir uygulama listesiyle başa çıkmak zorunda. Bu yaklaşım, Avrupa’nın yanlış bilgilendirme gibi zorluklarla etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlarken, küresel ölçekte işletmeler için rekabetçi bir ekosistemi destekleyecektir. Ana soru ise bu hedeflerin ne zaman gerçekleştirileceğidir, ne zaman değil.